Öğretim Programları

SATRANÇ EĞİTİMİ

İlkokuldan itibaren verdiğimiz satranç eğitimi ile öğrencilerimizin düşünsel zekalarını geliştirmek üzere yola çıkılmıştır. Okulumuzda satrancı sevdirmek, satranç oyunuyla boş zamanlarını değerlendirecek ortam hazırlamak, satranç bilmeyen öğrencilere satranç öğretmek, kendini geliştirmek isteyen öğrencilere eğitim vererek onların daha ileri düzeyde oyuncu olmalarını sağlamak satranç derslerinin asıl amacıdır.

Bu amaçlarla okul içi ve dışı satranç turnuvalarına katılmak/düzenlemek, öğrencilerimizi bu turnuvalara hazırlamak için çalışmalar yapılır. Satranç, hafızanın gelişmesine etki eden mükemmel bir alıştırma yöntemidir. Bir problem çözme becerileri toplamıdır. Bu etkililik özelliğiyle bir oyunda dahi sınırsız sayıda problemle karşı karşıya kalınabilmektedir. Problem çözme başta olmak üzere, zihinsel becerilerin gelişmesini sağlayan bir edimler bütünüdür. İyi düzeyde satranç oynayanların, satranç oynamayanlara göre Şekil - Uzay Yetenekleri açısından daha gelişmiş oldukları araştırmalarda görülmektedir. Satranç zihinsel aktiviteler bütünü olması özelliğiyle, yeteneği kullanma, yaratıcılık, yarışma, işbirliği, değişiklik, düzenli yaşam ve liderlik gibi ilgi alanlarını pekiştir.

 

DRAMA EĞİTİMİ

Hayatımızı ezberlemek değil anlamak için drama...
Çocuk psikolojisinde drama hayatı tanıma aracıdır. Çocuklar sanat ve oyunu bir arada tanıma fırsatı bulur.
Drama çocukların sanatsal duyarlılığını artırırken zihinsel gelişimlerini de destekler. Hayal gücünü ve problem çözme becerilerini geliştirir. İşbirliğini öğrenmenin en etkili yollarından biridir. Her şeyden önce bazen farkında olmadan kendilerini tanımalarını sağlar. Arkadaşlarıyla “birlikte” koordineli bir şekilde hareket etmeyi öğrenir. Sözel iletişimini geliştirirken, kelime dağarcığına yeni kelimeler ekleyerek kavramların içini doldurur. Soyut somut ilişkisini, ifade yeteneğiyle birlikte anlamlandırmaya başlar. Liderlik becerilerinin ortaya çıkmasını sağlayan drama eğitimi dinleme ve anlatma yetilerini de geliştirerek ‘saygı’ kavramının içini doldurmada etkin bir rol oynar. Öğrencilerin sosyalleşmesi için çok ciddi bir etkenken, yardımlaşma ve paylaşmayı da öğretir. Duygularını ifade edebilmeyi öğrendikleri bir yöntem ve dolayısıyla ‘anlam verebilmenin’ en etkin eğitim araçlarından biridir.


İşte tam da bu sebeplerden dolayı eğitime adım attığımız ilk yıllardan itibaren dramayı hayatımıza sokuyoruz. Anasınıfından itibaren 1, 2, 3 ve 4. sınıflarda son derece faydalı gördüğümüz drama eğitimi, öğrencilerin sosyal ilişkilerinden yaratıcılıklarına, aile ilişkilerinden özgüven gelişimlerine kadar ciddi bir etkide bulunmaktadır. Tüm bu alanlarda başarılı olan çocukların akademik anlamda da daha başarılı oldukları gözlenmiştir.

 

MENTAL ARİTMETİK

Mental aritmetik özellikle 5 ile 12 yaş arasındaki çocukların beyin gelişimine fayda sağlayan bir sistemdir. Eğitim boyunca öğrencinin el becerileri, psikomotor kabiliyeti gelişir. Sağ ve sol ellerin aynı anda kullanılması, beynin sağ ve sol lobunu aynı anda devreye sokarak kapasite artımını sağlar. Mental aritmetik ve abaküs ile birlikte öğrenci sayı ve rakam gibi soyut kavramları boncuk ile somutlaştırarak işlem yapar.

Eğitimin ilerleyen sürecinde öğrenci abaküsü (sorobanı) bırakıp zihninde oluşturduğu abaküs ile işlemleri yapmaya başlar. Bu süreçte hem görsel zeka hem de aktif olarak kullanılan bir hafıza vardır. Dolayısıyla dikkat ve konsantrasyon artar. Öğrenci zihin hızı ile soruları çözdükçe özgüven ve başarı duygusu pekişir.

KODLAMA (BİLGİSAYAR BİLİMİ)

Dersin içeriği pratik kullanımında dolayı “kodlama” olarak adlandırılsa da temelde öğrencilere bilgisayar bilimi becerileri verilmesi amaçlanıyor. Bu da sadece bilgisayar kullanımında değil, sosyal bilimler, matematik ve fen bilimlerinde analiz, şekillendirme ve anlamlı hale getirme becerilerini artıran bir süreci başlatıyor. Kodlama ile problemlerin nasıl çözüleceğini ve sistemli düşünebilmeyi öğreniyoruz. Kod yada Algoritma yazabilmek bize problemlere farklı yönlerden bakabilme ve en kestirme çözümü bulabilme yeteneği kazandırıyor.

Steve Jobs ;

“ Bence bu ülkede herkes bilgisayar programlamayı öğrenmeli. Bir bilgisayar dili öğrenmeli. Çünkü bu, insana nasıl düşüneceğini öğretiyor. Ben bilgisayar bilimini bir sosyal bilim olarak görüyorum. Bu herkesin öğrendiği bir şey olmalı.